İSRAİL VE PKK

Uzun zamandır Türkiye ile İsrail arasında gayet iyi ilişkiler vardı. En azından görünürde böyleydi. AKP Hükümeti de göreve geldiğinde bu iyi ilişkileri devam ettirdi. Ta ki İsrail Gazze'ye saldırıp çoluk çocuk demeden katledip ardından da ablukaya alarak ambargo uygulamaya başlayana kadar.

Aslında bu ilk değildi, İsrail gelip o topraklara yerleştiği günden bu güne kadar bu tarz eylemleri sürekli yapıyor. Bu eylemleri gerçekleştirirken ne insani değerleri dikkate alıyor, ne uluslararası hukuka riayet ediyor, ne de kendilerine yapılan uyarıları dikkate alıyorlar. Yani ne Allah'tan korkuyorlar ne de kuldan utanıyorlar. Bütün bunları Amerika’dan ve Avrupa Birliğinden destek alarak yapmalarından, bahsi geçen güçler tarafından sürekli şımartılmalarından bahsetmeyeceğim bu yazımda. Türk-İsrail ilişkilerinin neden gerildiği de değil bu yazının konusu. Bu konularda gündemi takip eden her vatandaşın yeterli malumatı var zaten. Ben bu yazımda Türkiye'nin ve özellikle Başbakan R.Tayip Erdoğan'ın İsrail’e karşı Gazze saldırısından sonra sertleşmeye başlayan ve yardın gemilerine saldırılarla tavan yapan sert tepkilerinden rahatsızlık duyanlardan bahsedeceğim bu yazımda.

Akşam evde koltuğa kurulmuş televizyon izliyordum. Bir tartışma programı ilgimi çekti ve takip etmeye başladım. Kürt kökenli bir yazara sunucu tarafından Türkiye'nin İsrail’e gösterdiği tepki ile ilgili fikirleri sorulmuş olacak ki bu konu hakkında ki fikirlerini beyan etmeye başlamıştı ben bu kanalı açtığımda. Bu yazar arkadaşımız konuşmasında özetle "Türkiye'nin Filistin'e sahip çıkmasını abesle iştigal olarak görüyor, kendi içindeki meseleleri çözmek yerine ucuz kahramanlıklara soyunduğunu, Kürtlere karşı davranışları nedeniyle sicilinin İsrail kadar kirli olduğunu söylemeye vardırıyordu işi. Filistin’e karşı takınılan tavrın da insani değil sırf Müslüman olmalarından dolayı milliyetçi bir sempatiye dayandığı, aynı duyarlılığın Halepçe'de Saddam tarafından katledilen kürtlere yada dünyanın başka yerlerindeki insanlara karşı gösterilmediğini, zaten kürt sorunu sırtında kambur gibi dururken böyle meselelerle uğraşmasının gereksiz olduğunu." söylüyordu. Hemen arkasından programa ara verilerek haber bülteni sunulmaya başladı aynı kanalda. İlk haber de bölgesel kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani'nin Ankara'ya gelmesiyle ilgili haberdi. Haberin bir ayrıntısı dikkatimi çekti. Mesut Barzani'ye İsrail'in yardım gemilerine yaptığı saldırı hakkındaki fikirleri soruluyor gazeteciler tarafından, o da sadece ölenler için üzgün olduğunu söylüyor.

Belli ki Türkiye'nin bu çıkışından birileri oldukça rahatsız. Bugüne kadar İsrail’in arkasını kollayan ABD başkanı da bu olay karşısında Barzani'yle benzer tepki vermişti. Ben bu durumda ikisini de aynı kefeye koyuyorum ister istemez. Ya o yazar arkadaşımıza ne diyelim onu bilmiyorum işte. Adamda ki cürete bak. Türkiye'nin İsrail kadar kötü olduğunu söylüyor. İsrail Gazze'den terör tehdidi aldığını gerekçe göstererek orayı yerle bir ediyor, yetmiyor ablukaya alarak çok sıkı bir ambargo uyguluyor. Türkiye'de özgürce yaşayan her hakka sahip olan ülkeye katkısı tartışılabilecekken her nimetinden faydalanan bu insanlar tutup Türkiye'nin İsrail gibi adi olduğunu söylemeye vardırıyorlar işi. Bu hain(inanın bu ifade çok hafif kalıyor)lere ne söylemem gerektiğin ben tam olarak bilemiyorum.

Başlangıçta komplo teorisi gibi görünen PKK nın İskenderun saldırısının gemilere yapılan baskının hemen öncesinde gerçekleşmesi nedeniyle İsrail tarafından tertip edilmiş olabileceği tezi, bu insanlar rengini belli ettikçe daha akla yakın gelmeye başladı bana. Acaba İsrail "bak Türkiye ben birazdan gemilere saldırıp gerekirse senin halkından insanları öldüreceğim ama sen bu olaya karşılık vermeye kalkışma sakın çünkü ben PKK ya destek olarak istediğimi yaptırıyorum akıllı ol bana saldırmaya kalkışırsan seni arkandan vururum" mu demek istedi. Buyurun siz takdir edin.



Özkan ŞENGÜL
İstanbul 2010

Yorumlar

Popüler Yayınlar